Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

İstanbul Caz Festivali ile 31. Kez Müziğe Kapılıyoruz

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından Garanti BBVA sponsorluğunda gerçekleştirilecek 31. İstanbul Caz Festivali, 3-18 Temmuz tarihleri arasında müzikseverlere geniş bir müzik yelpazesi ve farklı konseptler sunacak. Festival, cazın önde gelen müzisyenlerini dinleyiciler ile buluşturarak unutulmaz deneyimler yaşatacak.

Grammy Ödüllü Vokalist Gregory Porter

Müziği duygusal derinlik, anlatısal sözler, geleneksel ve çağdaş caz unsurlarının harmanı ile karakterize olmuş 2 Grammy Ödüllü Amerikalı söz yazarı ve müzisyen Gregory Porter, etkileyici vokali, soul, blues ve gospel geleneklerinin zengin bir karışımını içeren tarzı ile 8 Temmuz akşamı Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu’nda yeniden müzikseverlerle bir araya gelecek. 

Nat King Cole ve Donny Hathaway gibi caz efsaneleriyle karşılaştırılan Porter, güçlü ve evrensel bir hikaye anlatıcısı olmasıyla da dikkat çekiyor. Müzisyenin eserleri, aşk, insanlık, kayıp veya umut hikayeleri anlatan ve derinden yankı uyandıran sözler içeriyor. Pürüzsüz, sıcak, kadifemsi bariton bir sese sahip Gregory Porter, izleyiciyle bağlantı kurma yeteneği ile de müzik sınırlarını aşıyor. Müzisyen canlı performansları, mekanı kaplayan karizması ve caz şapkası ile oldukça büyüleyici bir performans sergiliyor ve izleyicilere unutulmaz bir deneyim yaşatıyor. Müziğin genellikle geçici hissedildiği bir dünyada, Gregory Porter’ın eserleri, kalpten söylenen iyi bir şarkının kalıcı gücünü hatırlatıyor.

©Erik Umphery – Gregory Porter

Müzik Sahnesinde Benzersiz Bir Figür: Chris Isaak

©Andrew Hutto – Chris Isaak

Rock ‘n’ roll, country ve blues tarzlarını başarıyla harmanlayan ünlü müzik figürü Chris Isaak, bizi zaman kapsülüyle otantik bir yolculuğa çıkarmaya geliyor. Isaak mistik, otantik, hayalperest tarzı ve aşk, kalp kırıklığı ve içsel düşünceleri konu edinen şarkılarıyla 12 Temmuz Cuma akşamı Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu’nda performans sergileyecek. 

Wicked Game’in melankolik ezgilerini veya Baby Did a Bad Bad Thing’in neşeli ritimlerini canlı olarak dinleyebileceğimiz Chris Isaak, müziği aracılığıyla derin duyguları çağrıştırma yeteneği ve inkar edilemez sahne çekiciliği ile bizleri büyüleyecek gibi duruyor.

Arlo Parks

Mercury Ödüllü şair ve şarkıcı Arlo Parks’ın müziği dinleyicilerini, neredeyse her nota ve sözün ruha dokunacak şekilde titizce işlendiği huzurlu ve içsel bir yolculuğa çıkarıyor. Enstrümantasyonu sıcak ve lo-fi ritimleri bol, organik sesleri bir araya getiren Arlo Parks, müziğiyle hem samimi hem de dinleyiciyi içine alan bir atmosfer yaratıyor. Bu Arlo Parks’ın sadece bir müzisyen değil; bir hikaye anlatıcısı olmasıyla da ilintili. O, son nota solana kadar hafızalarda kalan anlatılar örüyor. Huzursuz zihinlere bir merhem niteliğinde olan müziğiyle, hayatın en karanlık anlarında bile güzellik bulunabileceğini hatırlatıyor.

©Alex Waespi – Arlo Parks

Indie pop, R&B ve soul müziği başarıyla harmanlayan Arlo Parks, 9 Temmuz Salı saat 21.00’da Sultan Park – Swissôtel The Bosphorus’da izleyiciyle buluşacak.

Caz Festivali’ndeki Farklı Konseptler

İstanbul Caz Festivali’ndeki konseptlerden biri de Genç Caz+ programı. Program, 28 yaş altı amatör ya da yarı profesyonel olan, caz temelli müzik yapan müzisyen ve gruplara yönelik.  5 Mayıs’ta yapılan değerlendirme konserinde belirlenen ve programa seçilen müzisyenler, festival kapsamında yayınlanacak olan Genç Caz+ 24 albümünde özgün eserleriyle yer alacak. Ayrıca festivalin en ilgi duyulan konseptlerinden birisi olan yeşille cazı bir araya getiren ve parkları müzikle dolduran Parklarda Caz’ın etkinliklerinde de canlı olarak binlerce müzikseverle buluşacak. Unutmadan Parklarda Caz etkinliklerinin mekan ve tarihlerini de paylaşalım. 6 Temmuz Cumartesi günü Beylikdüzü Yaşam Vadisi’nde, 7 Temmuz Pazar günü Beşiktaş Cüneyt Arkın Sanatçılar Parkı’nda,13 Temmuz Cumartesi günü Küçükçekmece Göl Kenarı Amfi Tiyatro’da ve 14 Temmuz Pazar günü Şişli Habitat Parkı’nda!

Yine Caz Vapuru, festivalin en özgün etkinliklerinden birisi. İzleyicileri Boğaziçi’nde caz ve swing’le bir araya getirecek Caz Vapuru, 14 Temmuz Pazar günü saat 11:00’de Kabataş İskelesi’nden kalkacak ve boğaz boyunca yol alacak. Bu yolculuk boyunca da misafirler, farklı performanslara şahitlik edebilecek. Bunların arasında Shangri La’nın DJ seti ile Rus caz grubu The Big Rhythm’in performansı da yer alıyor.

Festivalin en ilgi gören ve en keyifli konseptlerinden birisi de +1’li Gece Gezmesi. 18 Temmuz Perşembe günü yani festivalin son akşamında müzikseverler gece boyunca tam 4 farklı mekanda tek bir biletle 10 farklı konser izleyebilecek. Kadıköy-Moda hattındaki Moda Sahnesi, Dorock XL, Kadıköy Sahne ve Kadıköy Sineması mekanlarında gerçekleşecek bu etkinlikler, bir kez daha bol hareketli ve müzik dolu unutulmaz bir gece yaşatmaya aday. Adeta flanuer edasıyla Kadıköy sokaklarını arşınlayacak, müzikseverlerle aynı havayı soluyacak ve özgün performanslarla festival coşkusunu sonuna kadar yaşayacağız. 

+1’li Gece Gezmesi’nde kaçırılmaması gereken performanslar arasında ise Moda Sahne’de Brek ve Gevende, Kadıköy Sineması’nda Korhan Futacı ve Kadıköy Sahne’de ise Yangın geliyor. Her ne kadar hepsi yakın saatlerde performans sergileyecek olsalar da, gece gezmesi konsepti ile mekan mekan gezip her bir performansa şahitlik ederek geceyi daha da güzelleştirmek mümkün.