Skip to content Skip to footer

Edebiyat

Berkay Ateş: Çok Yönlü Bir Sanatçının Portresi
Eğer auteur kavramını tiyatroda kullanacak olsaydık, kuşkusuz bu kavramı hak edecek yeni nesil yaratıcılardan biri de daha eğitimi sırasında oyun yazıp yönetmeye başlayan Berkay Ateş olurdu. Onu ilk olarak tiyatro sahnesinde, Tiyatro D22’nin tiyatroyla büyülenmiş köşkünün üst katında izledik. Köşkte “Dünyaya Gözlerimden Bak” adlı etkileyici Brechtvari, yadırgatan ve interaktif oyunda Berkay Ateş, performansıyla bizi kısa…
Freud’un Tekinsiz Kavramı ve Nermin Yıldırım Romanları
Freud, 1919 tarihli “Unheimlich” başlıklı makalesinde tekinsiz kavramını ele almıştı. Türkçe sözlük anlamı olarak ürkütücü, rahatsız edici anlamlarına gelen “unheimlich”in kökeni basit bir korkuya dayanmaz; aksine kökü bilinçaltına, geçmişe kadar uzanan rahatsız edici duygulardadır. Bu kavram bir yandan tanıdık gelen, diğer yandan da garip, rahatsızlık verici ve sıklıkla ürkütücü olarak tanımlanan bir duygusal deneyimi ifade ediyor. Kaynağı…
Napolyon ve Mimetik Arzu: Edebiyatta Bir İmparatorun Yansımaları
Ridley Scott’ın özgünlüğü ve tarihsel gerçekliği çokça tartışılan, Napolyon’un biyografisini beyaz perdeye taşıdığı son filminde, Napolyon’un Elba adasındaki yüz günlük sürgününden dönmeye karar verdiğinde askerlerle karşılaştığı bir sahne var. Napolyon, Paris’e ilerleyişini durdurmak isteyen tugayın generaliyle konuşmak ister. Sonra komutanlarının emriyle ona nişan alan askerlerinin karşına dikilir, ceketini aralayıp elini kalbinin üzerine, nişanlarının bulunduğu yere…
Seslerin Dünyasında Kaybolan Bir Çocuğun Öyküsü
İmgelerin ve görsel kültürün kendilerine özgü kurallarla açıklandığı, eşyayı ve insanı anlamlandırmada, bakma ve görmenin en önemli vasıta sayıldığı bir dünyada yaşıyoruz. Görsel kültürün öteki kültür çeşitlerine üstünlüğü öylesine baskın ki, “görme” modern kültürde neredeyse “anlama” ile eşanlamlı hale gelmiştir. Gerçek dünyanın yalnızca görüntülere aktarılmak suretiyle onandığı ve görüntülerin gerçek varlıklara dönüştüğü bu dünyada, gösteri dünyasının yaylım…
Şiir: Retrospektif Bir Üretim ve Tüketim Nesnesi
Şiirin tanrı vergisi bir yeteneğin mi yoksa sistematik bir çalışmanın mı ürünü olduğu helenistik çağlardan beri hala tartışıladursun, satırlarını aralayıp, geriye dönük bir biçimde kendi yazım süreçlerini anlatan yazarlar bu konuda bir parça ışık tutmaktadırlar bize. Lakin yazım sürecinin adeta bir yemek tarifi gibi ortaya dökülüp, kalan son birkaç gizem kırıntısının da alelacele halının altına süpürülmesinin, eserin…
Albert Camus: Toplumdan ve Kaleden Uzak Bir Adam
Annem ölmüş bugün. Belki de dün, bilmiyorum. Albert Camus’nün, 1957 Nobel Edebiyat Ödüllü klasiği Yabancı bu cümleyle başlar. Yazar, yalın fakat altında derin sorgulamalar, anlamlar barındıran bu cümleleriyle adeta kendi düşüncelerini, yaşam felsefesini anlatır. Camus, varoluşçu bir düşünür ve yazar olarak görülür, belki de bunun en büyük sebeplerinden birisi de Sartre ile olan dostluğudur. Fakat…