Dünyanın en prestijli müzik festivallerinden birisi olan Glastonbury Festivali’nin bu yılki organizasyonu sona erdi. İzleyiciler, müziksever herkesin hayatında en azından bir kere gitme hayalini kurduğu festivalde bu sene, Dua Lipa, PJ Harvey, SZA, Coldplay gibi popüler sanatçıların performanslarına şahit oldu. Ayrıca birçok Filistin bayrağına denk geldiğimiz festivalde savaş ve sığınmacı sorunu ile ilgili yapılan eleştirel performanslar da oldukça dikkat çekti.
Marina Abramovic ve Yedi Dakikalık Kolektif Sessizlik
Müzik festivallerinin ruhunda, gürültülü, enerjisi tavan yapmış kalabalıklar vardır. Biletleri neredeyse çıkar çıkmaz tükenen Glastonbury Festivali de, hem lokasyonu ve büyüklüğü hem de her yıl dört gözle beklenen headlinerları ile bu kalabalıkları haddinden fazla hissedebileceğiniz bir festivaldir. Kalabalıkları susturabilmek için ise ya çok özel anlar ya da büyüleyici, belki biraz da romantik ve melankolik performanslar gerekebilir.
Bu paralelde Sırp performans sanatçısı Marina Abramovic, dünya barışı için festival adrenaline pek de uygun olmayan, yadırgatıcı ve dikkat çekici bir eylem gerçekleştirdi. Sıra dışı performansların ismi Abramovic’in festivalde yer alacağı ise, Glastonbury’deki performansından sadece bir gün önce duyurulmuştu. Sessizlik ve saygı duruşu içeren bir protesto eylemi planladığı açıklanan Abramovic’in festival kalabalığını ikna edip performansını başarıyla gerçekleştirebileceği konusunda da haliyle birçok şüphe vardı. Hatta sanatçı kendisi de performansı öncesi verdiği bir röportajda bu riski şöyle izah etti.
Tamamen başarısız olabilirim ya da insanlar sadece oturabilir. Bilmiyorum ama risk almak istiyorum. Başarısız olmak da önemlidir, başarılı olmanın yanı sıra başarısız olmaktan da birçok şey öğrenirsiniz.
İnsanların birkaç günlüğüne de olsa dünyanın kaosundan ve kendi rutinlerinden müzik dinleyip eğlenerek uzaklaşmak için fırsat bildiği bir organizasyonda, bu tür bir protesto gerçekleştirmek gerçekten de oldukça riskli. Yüksek ihtimalle topluluk size katılmayabilir ya da eğlencelerine devam edebilir. Hayal edin, müzik mabedi Britanya’nın en büyük festivalinden ve bir kasaba büyüklüğünde bir alandan bahsediyoruz. Fakat Abramovic, bu protesto öncesinde BBC’ye verdiği röportajda romantik bir bakış açısıyla koşulsuz sevginin her şeyin önüne geçebileceğini ve bunun da kolektif ruhla olabileceğini söyledi.
Savaşlar var, kıtlık var, protesto var, öldürme var. Biz burada farklı bir şey yapmaya çalışacağız… Hep birlikte birbirimize koşulsuz sevgi verebiliriz.
Nihayetinde eleştirel performans sanatçısı, barış sembolü şeklinde Riccardo Tisci tarafından özel olarak tasarlanmış beyaz elbisesiyle Cuma günü festivalin ana sahnesine çıktı ve neredeyse 250.000’den fazla olan izleyiciden barış için sessiz kalıp ellerini birbirlerinin omuzlarına koyarak, gözleri kapalı şekilde saygı duruşunda bulunmalarını istedi. Abramovic, “Yedi Dakikalık Kolektif Sessizlik” adını verdiği bu protestoda, festival kalabalığının tam 7 dakika boyunca sessiz kalıp savaşları protesto etmesini dileyerek bir kez daha dünya barışına dikkat çekmeyi amaçladı. Saygı duruşunun başladığını anlatan gong sesi ile birlikte Glastonbury ahalisi sessizliğe büründü ve 7 dakika boyunca herkes dünya için, insanlık için bir enerji yumağı oluşturdu.
Banksy ve Şişme Göçmen Botu
Festivalin ilgi çeken ve gündem olan bir başka eleştirel performansı da IDLES konseri sırasında yaşandı. Tüm dünyada ana gündem maddelerinden birisi haline gelen ve ülkelerin tutumları nedeniyle daha da büyüyeceği gün gibi ortada olan göçmen sorununa değinen bu performans, bir diğer dünya çapındaki eleştirel sokak sanatçısı Banksy’e aitti.
IDLES’ın performansı sırasında birden sahneye bir plastik bot atıldı ve bot izleyiciler arasında elden ele kitle sörfüyle hareket etmeye başladı. Bottaki dikkat çeken nokta ise üzerinde göçmenleri sembolize eden modellerin olmasıydı. Malumunuz, birçok göçmen ve sığınmacı başka ülkelere, yeni bir hayata ulaşmak için büyük umutlarla ve riskle bindikleri botlarda hayatlarını kaybediyor.
Aktivist IDLES grubunun milliyetçiliği eleştiren ve çeşitliliği savunan özel şarkısı Danny Nedelko sırasında bir anda ortaya çıkan bu bot, şarkı, grup ve eleştirdiği konu açısından oldukça bütünsel bir performans sundu. Festival sonrasında ise IDLES’a Banksy’nin bu projesinden haberleri olup olmadığı sorulduğunda grup bu performanstan haberdar olmadıklarını, kendilerine de sürpriz olduğunu söyledi. Performansın Banksy’e ait olduğunu ise sanatçının Instagram paylaşımı sonrasında anlamıştık.
Performans sonrasında ilginç bir bakış açısı da Birleşik Krallık İçişleri Bakanı’ndan geldi. Banksy’i eleştiren Bakan James Cleverly, bunun farkındalık yaratacak bir protestodan ziyade bir can kaybı kutlamasını andırdığını ve bu nedenle bu performansın aşağılık bir şey olduğunu söyledi. Yorum sizin…
Böyle bir şey, bence son derece rahatsız edici. Bu aşağılık suçluların eylemleri yüzünden Kanal’da çocuklar ölüyor ve bu konuda şaka yapıp kutlamaları kesinlikle kabul edilemez. – James Cleverly
Sürpriz Konuk Damon Albarn ve Seçim Sözleri
Festivalin ilgi çeken sürprizlerinden birisi de, Blur ve Gorillaz gruplarının yıldızı ikonik müzisyen Damon Albarn’un konuk olarak Bombay Bicycle Club’ın sahnesinde yer almasıydı. Damon Albarn, sahnede Filistin savaşı ve Birleşik Krallık’taki mevcut durum hakkında görüşlerini paylaştı.
Seyirciye, “Sizin ne hissettiğinizi merak ediyorum. Filistin yanlısı mısınız? Bunun haksız bir savaş olduğunu düşünüyor musunuz?” diye soran Albarn, seyircinin evet diye haykırmasından memnun kaldı ve sonrasında yaklaşan İngiltere seçiminin önemine değinip herkesi oy vermeye çağırdı ve ekledi:
Tüm dünyanın başına seksen yaşındakileri koymayı bırakmamızın zamanı gelmiştir!