Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Şehirde Kalanlar İçin Güncel Sergi Önerileri

Modern hayatın tempolu ve stresli dünyasında, dijital etkileşimler sıklıkla somut deneyimlerin önüne geçse de, sergi ziyaretleri her zaman ferahlatıcı ve zenginleştirici bir kaçış yolu sunar. 

Sergi gezmek ziyaretçilere kültür, tarih, eğitim ve yaratıcılık yoluyla güçlü, somut bir bağlantı vaat ederken, aynı zamanda farklı dünya ve akımları keşfetmenizi, hayata farklı perspektiflerden bakmanızı sağlar. Bu vesileyle aslında kimi zaman zihni zenginleştirir, kimi zaman da ruhu yatıştırır. Sergilerde zaman geçirmenin zihin üzerinde sakinleştirici bir etkiye sahip olduğu düşünülür. Gündelik hayatın koşturmacası içinde kendinize ayıracağınız bu aralık, hayatın stres ve yükünü bir an için üzerinizden atmanız ve yenilenmeniz için bir olanak sağlar. Siz de kendinize o vakti ayırıp yakın zamanda bir sergi gezisi planlayın, emin olun iyi gelecektir. 

İlgi Çekici Güncel Sergiler

Farz Et Ki Sen Yoksun – Arter

Farz Et Ki Sen Yoksun sergisi, 400’den fazla sanatçının eserini barındıran oldukça kapsamlı bir sergi. Kişisel bir koleksiyonun kamuya açılmasını sembolize eden sergi, Ömer Koç Koleksiyonu’ndan seçilen eserlerden oluşturulmuş. İsmini, Ömer Hayyam’ın Rubailer’inde yer alan bir dizeden alan sergi, kendi benliğimizin sınırlarını aşarak yaşamı kucaklama fikrine dayanıyor.

Sergi, bir koleksiyonerin kendi dünyası, zevkleri, hayalleri ve yaşadıkları ışığında topladığı parçaları, bütünsel bir düzlemde ev ortamından müzeye taşıma gibi etkileyici bir fikirden ortaya çıkıyor. Bu sergide, bir insanın iyi-kötü yönleri ile farklı duyguları kitaplar, resimler, heykeller, mobilyalar ve farklı nesneler aracılığıyla yansıtılıyor. Zaman ve mekandan bağımsız bir bütünlük oluşturan bu eserler, ziyaretçileri gündelik nesneler üzerine düşünmeye ve yeni anlam arayışlarına yönlendiriyor. Sergideki bağımsız eserlerin, bir şekilde etkileşim içinde verilmiş olması sergiyi daha da ilgi çekici hale getiriyor. Bu da ziyaretçilere, gerçek ve kurmaca arasında bir deneyim yaşatıyor.

©Orhan Cem Çetin’in Objektifinden

Arter’de gerçekleştirilen ilk özel koleksiyon sergisi olan ve küratörlüğünü Selen Ansen’in üstlendiği Farz Et Ki Sen Yoksun, 29 Aralık 2024’e kadar ziyaret edilebilir.

Ters Yüz PƎRⱯ: Mekanlar ve Metinlerde Denemeler – Pera Müzesi

Suna ve İnan Kıraç Vakfı Oryantalist Resim Koleksiyonu’nda yer alan 1906 yılı tarihli Osman Hamdi Bey’in ünlü Kaplumbağa Terbiyecisi ile 17. yüzyıla ait bir harem betimlemesinden hareketle yola çıkan Ters Yüz PƎRⱯ, ülkelerin küresel kültür, ekonomik değişim ve siyasi etkileşim tarihini canlı tutan farklı koleksiyonlardan da ilham alarak sanat mekanlarına odaklanıyor. 

Birçok farklı şehirden mimar, sanatçı ve araştırmacıyı bir araya getiren Ters Yüz PƎRⱯ; mimari ve şehrin ilişkisini temel alan disiplinlerarası bir sergi. Kurumların ve yapıların kentsel çevreyle olan etkileşimlerine, mekânsal-toplumsal ilişkilere değiniyor ve bunları küresel-kapitalist düzlemde irdeliyor. Eleştirel serginin küratörlüğünü Bauhaus Üniversitesi, Weimar’dan Prof. Mona Mahall ve Yelta Köm ile Bremen Sanat Üniversitesi’nden Prof. Aslı Serbest yapıyor.

Küresel kapitalist ilişkileri ve yerel kültürel pratikleri araştıran kolektif sergiyi küratörleri şöyle tanımlıyor:

Ters Yüz PƎRⱯ ne temelci pratiklerden ne de kahramanca icatlardan oluşuyor, bunların yerine silahlanma ve siyasal krizlerin, dijitalleşme ve metalaşmanın dünyasında, teknolojik ilerleme ve sosyal gerilemenin karşıt değil tamamlayıcı olduğunu varsayarak eleştirel denemeler ortaya koyuyor. 

“Küreseller”, “Basamaklar” ve “Spekülasyonlar” başlıklı farklı norm ve kavramları işleyen üç bölümden oluşan kapsamlı sergi, Pera Müzesi’ni yer edinerek bize dünyada kurumların rollerini, kültürlerarası bağıntıları ve alternatif değerleri keşfetmemize olanak sağlıyor. Ters Yüz PƎRⱯ sergisi, 18 Ağustos 2024 tarihine kadar ziyaret edilebilir.

Aykırı İşler – Bozlu Art Project

Küratörlüğünü Oğuz Ertem’in üstlendiği Aykırı İşler, isminden de anlaşılacağı gibi farklı bakış açıları sunuyor ve farklı okumalara davet ediyor. Sergi, birçok önemli sanatçının az bilinen ya da bilinmeyen eserlerinden oluşuyor.

RüyaServer Demirtaş

Sergi, sanatçıların arzuladığı esere ulaşmak için yaptığı denemelere ve çıkan farklı işlere odaklanıyor. Bu bağlamda da sanatçıyı bir bilim insanı, sanatı ise bir laboratuvar alanı olarak konumlandırıyor. Sanatçıların bilinen eserlerine göre az bilinen eserleri şaşırtan, aykırı okumalara açık işler olarak ziyaretçilerin karşısına çıkıyor.

İnci Eviner, Murat Germen, Can Göknil, Ömer Uluç gibi değerli sanatçıların eserlerinin de yer aldığı Aykırı İşler, 31 Ağustos tarihine kadar Cumhuriyet Dönemi’nin en önemli mimarlarından birisi olan İtalyan asıllı mimar Giulio Mongeri tarafından 1920’li yıllarda inşa edilmiş ve günümüzde Bozlu Art Project’in sergi ve kültür-sanat çalışmalarına ev sahipliği yapan tarihi Mongeri Binası’nda.

Mongeri Binası

Mat Collishaw: Aritmi – Borusan Contemporary

Borusan Contemporary’deki Aritmi sergisinde, Mat Collishaw disiplinlerarası bir deneyim sunuyor. Sanat ve bilimin etkileşimini temel alan Collishaw, Albrecht Dürer ve Ernst Haeckel gibi sanat ve bilimin önemli şahsiyetlerinden beslenip onların fikir ve çalışmalarını yapay zeka ve günümüzün trend teknolojileri ile birleştiriyor. Bu sayede doğal dünyaya verilen tepkilerin ritmini bozmuş oluyor. Sergi de adını bu durumdan alıyor. Dürer ve Haeckel ile etkileşim içinde olan eserlerden Fısıldayan Çalılar, Pandora ve Haseki Küpesi gerçekten görülmeye değer.

Pandora – Mat Collishaw

Collishaw’un doğa gözlemlerine dayanan sergide, iklim krizi ve çevre felaketleri gibi konularda farkındalık uyandırmaya çalışması da oldukça önemli. Üstelik bunu yaparken bize farklı bakış açıları ve yeni görme yolları oluşturabilen yapay zekadan güç alıyor. 

Mat Collishaw’un Aritmi’si teknolojiye doymuş dünyamızın bunaltıcı karmaşıklığını ve bunun doğayla ilişkimiz ve yaklaşan ekolojik afet için ne anlama geldiğini inceliyor

Çınlayan Sirenler – Mat Collishaw

Borusan Contemporary’deki bu eklektik sergiyi 18 Ağustos tarihine kadar ziyaret edebilirsiniz.

Magnum İstanbul’da – Bulgur Palas

İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından kültür sanat mekanı olarak kullanılmaya başlanan, 100 yılı aşkın tarihe sahip Bulgur Palas’ın ev sahipliği yaptığı ilk sergi oldukça dikkat çekici. Dünyanın en bilinen fotoğraf ajanslarından biri olan ve bünyesinde çok önemli fotoğrafçıları barındıran Paris, Londra ve New York merkezli Magnum Photos, 77.yılına özel sergisi için Magnum İstanbul’da adıyla tam 70 sanatçının 200’den fazla fotoğrafından oluşan etkileyici bir görsel deneyim sunuyor. Ayrıca bu fotoğrafçılar arasından ödüllü fotoğraf sanatçımız Emin Özmen’in de 30 eseri yer alıyor.

©Emin Özmen Fotoğrafı

Sergi, Magnum Photos’un kuruluş ve gelişim sürecini, ilkelerini anlatırken, bir yandan da dünyadaki sosyo-ekonomik ve kültürel değişimi ünlü fotoğrafçıların farklı toplum ve farklı kültürlerde çektiği fotoğraflarla yansıtıyor.

©Henri Cartier-Bresson

Magnum Photos ajansı kapsamında yer almış Henri Cartier-Bresson, Cornell, Robert Capa, Stuart Franklin, David Seymour ve Ara Güler gibi önemli fotoğraf sanatçılarının eserlerini görebileceğiniz sergiyi 31 Ağustos’a kadar Bulgur Palas’ta ücretsiz olarak ziyaret edilebilir.

Kapak Fotoğrafı: Orhan Cem Çetin – Farz Et Ki Yoksun, Arter