blank
Skip to content Skip to footer

Kültür

Karşı Kültürün İkilemi: Beyaz Zenciler, Hipsterlar ve Beat Kuşağı
Doğduğumuzda bize miras kalan o gerçeklik kafesinin içinde ve ona karşı şeklimizi alırız. (James Baldwin, Everybody’s Protest Novel) Norman Mailer’ın 1957'de Dissent'te yayınlanan "The White Negro: Superficial Reflections on the Hipster" adlı makalesi, deyim yerindeyse kültürel bir bomba etkisi yarattı. "Beyaz Zenci"nın, tıpkı Jack Kerouac'ın “On the Road”unun efsanevi yol haritasını ve Allen Ginsberg'in…
Cumbia’nın Koloniyal Dönemden Küresel Arenaya Yolculuğu
Kolombiya'da Afrika, yerli ve İspanyol etkilerinin kültürel füzyonundan doğan cumbia müziği, bir halkın hikayesini anlatan bir ritim. Canlı ritimleri ve kalıcı mirasıyla Latin Amerika ve ötesindeki dinleyicileri de hala etkilemeye devam ediyor. Cumbia'nın Kökenleri Cumbia’nın kökenlerine baktığımızda 17. ve 18. yüzyılın başına kadar uzanan sömürge döneminde Kolombiya’da ortaya çıktığını görüyoruz. Sömürgecilik döneminin de etkileriyle birlikte İspanyol,…
Bitmek Bilmeyen Bir Pandemi: Kanımızı Emen Vampirler
Kadim korkulardan modern hayranlıklara kadar vampir efsaneleri, toplumsal değişimleri ve insan statülerini aktararak sürekli olarak gelişiyor. Anlatılacak hikayeler olduğu sürece vampir efsanesi kolektif hayal gücünde gelişmeye de devam edecek. Özünde vampirler, herhangi bir çağın kaygılarını ve arzularını yansıtabilmek için şekillendirilebilir olmaları nedeniyle zamansız varlıklar olarak karşımıza çıkıyor. Bu nedenle vampir efsaneleri hala güncelliğini koruyor ve birçok kitapla…
Mekanik Düşler: Amerika’da Pastoralin Zaman ve Mekân Bozumu
Kuşkusuz Nicolas Poussin’nın 1638-1639 tarihli iki tablosunun başlığı olan “Et in Arcadia ego” ifadesi Latince özünden kaynaklı farklı anlamlara gelebilmekle beraber, “Ben, yani ölüm, Arcadia’da bile varım” diye çevrildiğinde, pastoral kırlarıyla ünlü, çobanların düşler ülkesi Arcadia’da bile ölümün kol gezdiğine işaret eder. En dar manasıyla, köylülerin ve çobanların birbirlerine aşktan ve ölümden bahsettikleri Theokritos’un idillerine dayanan bir şiir…
Japanoise: Japonya’da Noise Müzik ve Gürültünün Serüveni
Japanoise olarak adlandırılan ses ve müziğin sınırlarını zorlayan noise müziğin Japonya’da yükselişi 1970'lerin sonunda başladı ve 1980'ler ile 1990'da zirveye ulaşarak Japonya'yı noise müzik alanında önemli bir merkez haline getirdi. Alışılmadık sesleri, atonalite ve uyumsuzluğu merkezine alan noise müzik, geleneksel anlamıyla "müzik" tanımının sınırlarını zorlayan ve gürültüyü müzikal kaynak olarak kullanan bir türdür. Noise müziğin genellikle, geri…
Bir Bozkır Düşü: Mehmet Siyah Kalem ve Demonları 
Yarım yüzyıldan uzun bir süre önce, bulunduğumuz toprakların oldukça doğusunda, Tacikistan’ın muhtemelen unutulmuş bir yerinde bir öğrenciye, şimdiye değin bildiği hayvanlar sorulduğunda, cevabı “kurt, ayı, tilki, tavşan ve adzhina” olmuştu. Sonuncusu vahşi insan, bir nevi “yabani” anlamına gelen bu cevap elbette ki beklenmedik ve şaşırtıcı görünebilir. Ama gerçekten öyle miydi?  Johannes Schiltberger, Orta Asya'daki vahşi insanlar hakkında rapor…
Zamanın Sahneleri: Antik Yunan’dan Günümüze Tiyatro Mimarisinde Dönüşüm
Tüm sanatlar insandan ve insan yaşamından etkilenir. Örneğin ressamın ortaya koyduğu eser ressamın ruh hali, sanatını icra ettiği ortam ve içinde bulunduğu dönemin insanlarının durumu ile direkt bağlantılıdır; bir edebiyat eserinin yazıldığı dönem eserin üslubunu, yazımını, konusunu etkiler. İnsandan beslenen sanata şekil veren yine insandır. Tiyatro da disiplinlerarası bir sanat olması nedeniyle, her sanat dalının…
Taqwacore: Provokasyon Dalgasında Sörf Yapılır mı? 
Takva: Allah korkusu temelli aşk, haram ve günahlardan kaçınmada gösterilen çaba Hardcore: Punk rock müziğin bir alt türü Taqwacore, taqwa ve hardcore kelimelerinden uydurma bir sözcük olsa da, taşıdığı anlam ve hayal ettirdiği yaşamın gücüyle, gerçek hayatta fenomen haline gelip ortak bir kimliği ifade eden bir alt kültüre dönüştü. Tüm bu süreç ise Michael Muhammad Knight’ın…
Medici Ailesinin Sanata Etkisi ve Rönesans’ın Yükselişi
Mütevazi kökenlere sahip olan Medici Ailesi, ataları Giovanni di Bicci de’ Medici tarafından kurulan finansal ustalıklar içeren girişimleri ve stratejik evlilikleri sayesinde 15. yüzyılda yükselişe geçti. Soylarından papalar, kraliçeler çıkaran Mediciler, 18. yüzyıla kadar da İtalya’nın en etkili ailelerinden biri konumundaydı. Bu süreçte onların zenginlikleri ve güçleri, siyaset ve finans alanının da ötesine geçerek Rönesans’ın kültürel ve…
Mekânın Şiirselliği: Psikocoğrafya ve Edebiyat
Tüm şehirler jeolojiktir; efsanelerinin tüm saygınlığını üzerinde taşıyan hayaletlerle karşılaşmadan üç adım bile yürüyemezsiniz. Kent simgeleri bizi sürekli olarak geçmişe doğru çeken örtük bir manzaranın içinde hareket ediyoruz.- Ivan Chtcheglov (Nam-ı diğer Gilles Ivain) Mekânların geçmiş zamanların tozunu üzerlerinde taşımak gibi bir kabiliyetleri vardır. Geçmişin izlerini ve şimdinin yapılarını bir arada barındıran şehir mekânları,…