Günümüzde geri dönüşüm, iklim değişikliğini azaltmak ve doğal kaynakları korumak için vazgeçilmez konumdadır. Ayrıca geri dönüşüm, çevresel etkimizi azaltma ve gelecek nesiller için gezegenimizin sağlığını koruma, yaşanabilir bir dünya bırakma hedefleriyle iç içe geçmiştir. Bireysel ve toplumsal olarak, geri dönüşümü ve sürdürülebilir atık yönetimi uygulamalarını benimsemek, dünya çapında geri dönüşüm oranlarını ve verimliliğini artırmak konuşulan ve sürekli proje üretilen bir alan haline gelmiştir.
Proje olarak geri dönüştürülmüş malzemelerden ürün imalatı yapmak, genellikle yeni malzemelerden üretim yapmaktan daha az enerji gerektirir aynı zamanda da kaynak verimliliği sağlar. Modadan mimariye farklı alanlarda çöpleri ve atıkları geri dönüştürmek de önemli bir sosyal sorumluluk olmuş ve zamanla yaşam trendi haline gelmiştir.
Sanat ve Geri Dönüşüm
Sanat alanı ve geri dönüşümün kesişimi de sadece yaratıcılığı vurgulamakla kalmayıp, aynı zamanda çevresel sürdürülebilirlik konusunda farkındalığı da artıran etkileyici bir simbiyozu temsil etmektedir. Bu ilişki, yaratılan sanat eserleri aracılığıyla toplumsal bilinç ve farkındalık sağlama amacı dışında; atık olarak kabul edilen ve değerini yitirmiş malzemelerin, görsel açıdan etkileyici ve düşündürücü sanat eserlerine dönüştürülebileceğini de gösterir. Geri dönüşüm bu bağlamda, ilham, ham madde ve materyal sağlamak bakımından sınırsız bir kaynak olarak hizmet sunar. Bu yaklaşım sadece atığı geri dönüştürmez, aynı zamanda fikirleri de geri dönüştürerek, yok olmaya yakın nesnelere yeni bir hayat verir.
Zamanın değerli ve anılarla dolu objelerini, eşyalarını terk etmek ya da çöpe atmak hüzünlü ve duygusal bir eylemdir. Geri dönüşümün bir başka değeri ise tam bu aşamada ortaya çıkar. Bu da zamanla atık durumuna dönüşmüş obje, eşya ya da aksesuarları atmak yerine onlarla kurulan duygusal bağı, hatıraları farklı bir boyuta taşıyıp sürdürebilme olanağı sunmasıdır. Örneğin bu durum sanat alanında birçok müzik enstrümanı için de geçerli olabilir. İlk defa bir parça çaldığımız eski baterimiz, güzel anılara şahitlik etmiş olan ve artık eskimiş, tamir edilemez duruma gelmiş piyanomuz ya da çocukluğumuzda arkadaş buluşmalarının olmazsa olmazı emektar gitarımız gibi…
Played and Remade Projesi
Yukarıda değindiğimiz geri dönüşümün çevresel, yaşamsal ve duygusal boyutu kapsamında yani doğa ve çevreye duyarlı olmak hem de anıları, duygusal bağı yok etmemek amacıyla İngiltere’de sanatsal bir proje geliştirildi. Bir aile dükkanı olan The Piano Shop Bath piyano mağazası, zamanında çok sevilen fakat zamanla atıl bir eşya konumuna gelen piyanoların binlerce farklı parçasını kullanarak sanat eserleri yaratmayı hedefledi. Bu amacı ise markaya, müşterilerinden gelen gereksiz ve tamir edilemez görülen piyanoları hurdaya çıkarma talepleri körükledi. Bu talepler, her yıl neredeyse 300’den fazla piyanonun çöp olmasına sebep oluyordu.
İnsanların daha çevre dostu ve yaratıcı olması vizyonuna dayanan “Played and Remade” isimli proje kapsamında yer alan sanatçılar; piyanoların keçe, çelik teller, ahşap, dökme demir, pirinç, bakır gibi farklı malzemelerinden ücretsiz olarak seçim yapıp yaratıcılıklarını konuşturarak kendi sanat eserlerini oluşturdu. Piyanoları çöpe atmanın onları yapmakla ilgili becerilere “zarar” verdiğini ve nadir ahşaplar, dökme demir, pirinç, keçe ve bakır gibi malzemelerin gereksiz yere israf edildiğini söyleyen firma sahibi Jon Kelly şu cümleleri de ekliyor.
Hepimiz piyanoların, genellikle çok uzun yıllar boyunca enstrümanla birlikte yaşamış insanların ve enstrümanın yapımcılarının hikayesini barındırdığının farkındayız. Played and Remade aracılığıyla bu hikayeyi devam ettirebilir ve müzik ile sanat arasında özel bir bağ kurabiliriz.
Proje kapsamında birçok farklı sanatçı kendi tarzlarında eserler yarattı. 1 Mayıs’tan itibaren The Piano Shop Bath’in London Road’daki mağazasında ve ayrıca internet sitesi üzerinden satmaya başladığı bu eserlerin çoğu hayvan temalı. Portre alanında uzmanlaşmış dünya çapındaki sanatçı Kirk Andrews ise hayranı olduğu Elton John’un bir resmini piyano parçalarını kullanarak yeniden üretti. “Rocketman” isimli bu eserde, sanatçı Elton John’un yüzünü tasarlamak için piyano tuşlarından 800’den fazla 1 cm’lik küp bloğu elleriyle kesti. Ahşap bileşenleri ve dekoratif perde kesimlerini ise John’un gözlüğünü yaratmak için kullandı. Mikrofonun tabanı ise ters çevrilmiş bir piyano pedalından yapıldı.
Zamanının sonuna gelmiş piyanoları yeniden işlemek ve onlara bir sanat eseri olarak yeni bir hayat vermek harika bir şey ve ben de tutkuyla ilham aldım ve harekete geçtim. – Kirk Andrews
Daha önce The Piano Shop Bath ile farklı projelerde de yer almış olan sanatçı ve piyano teknisyeni Marc Hackworthy, teknik bilgisini de kullanarak tamir edilemez haldeki piyanolardan hayvan heykelleri oluşturdu.
Heykeltıraş ve küratör Fiona Campbell ise doğaya tutkuyla bağlı ve dönüşüme değer veren; bu paralelde eserler yaratan bir sanatçı. O da proje kapsamında eski teller ve piyano tuşlarını kullanarak kuş yuvası heykeli yarattı.